Her geçen gün adını daha çok duymaya başladığınız yeni bir yer varsa hemen gitmenizi tavsiye ederim. Genellikle bir yer popüler olduysa bozulması çok yakındır. Kısacası o yerin bozulmadan önceki güzel günlerini gören şanslı insanlar arasına girmek benim için önemli. Selimiye’ye gitme takıntım böyle başladı. Selimiye’den gelen güzel paylaşımlar tatil planlarımı Marmaris’e doğru çevirdi.
Selimiye küçük ve sempatik bir Ege kasabası. Turistik bir nokta haline dönüşmesinin asıl sebebi ise yatçılar. Selimiye koyuna demirleyen yat sahipleri kaliteli ve şık mekanların önünü açmış. Selimiye’de çok güzel balık lokantaları bulunuyor. Buranın olayı ise ahtapot. Ahtapot yemeden dönmeyin yoksa pişman olursunuz. Ege’nin zeytinyağlı mezelerini, balık çeşitlerini ve deniz ürünlerini hiç saymıyorum.
CEMİLE
Eğer alışverişten hoşlanıyorsanız -ki bu yazıyı okuduğunuza göre yüksek ihtimalle hoşlanıyorsunuz- Selimiye’yi sevmek için bir sebebiniz daha var demektir. Selimiye’de adını hiç duymadığınız takı ve kıyafet tasarımcılarıyla tanışmanıza vesile olacak çok güzel butikler var. Ben gözüme çarpan tüm butiklere girip çıksam da tarzını beğendiğim iki tanesini paylaşmak istedim. Bunlardan ilki Cemile.
Takı cennetine düşüp ne alacağımı bilemediğim güzel bir an yaşadım burada. Takıların farklı tasarımcılara ait olması kadar, kendi isimleriyle satılması da ayrıca hoşuma gitti. Ağırlıklı olarak gümüş, doğal taşlar ve ahşaptan yapılan takılar var burada.
Takı dışında peştemallar, anahtarlıklar, deniz kabuklarına yapılmış resimler, magnetler ve birbirinden renkli ev aksesuarlarını bulmanız mümkün. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim. Çünkü her mağazada bulabileceğiniz moda aksesuarlar dışında güzel parçalar bulacağınıza eminim.
CAFE CERİ ve LOSTA
Cemile gibi hem dekorasyonu hem de yer verdiği tasarımlarla bana enerji veren diğer mekan Losta oldu. Tabii buranın bana enerji vermesinin sebeplerinden birisi Cafe Ceri ile iç içe oluşu.
İçeride şahane takılar ve tasarım objeleri, dışarıda ise hepsi birbirinden lezzetli pastaları görünce burada vakit geçirmek zorunluluk haline geldi. İçeriyi gezerken raflar arasında sizi bekleyen bir kedi görürseniz sakın şaşırmayın çünkü Selimiye kediler cenneti. Kedi sever biri olarak her gördüğüm kediyi mıncıklayarak görevimi yerine getirdim. Pastamı keyifle götüren arkadaşa bile sesimi çıkartmadım çünkü onun mekanındaydım.
SELİMİYE MAVİSİ
Selimiye’de geçireceğim bir gece için Booking’ten ekonomik bir seçim yaptım. Selimiye Mavisi’nin ilk booking konuğu olduğum için mutlu ve gururluyum çünkü fiyatına göre çok sempatik ve güzel bir mekandı. Özellikle iskelesi, detaylara önem veren dekorasyonu ve kahvaltı tabağıyla benden güzel bir not aldı. Kısacası Selimiye’de kalacak hem ekonomik hem de güzel bir mekan arıyorsanız fazla aranmadan Selimie Mavisi’nden yerinizi ayırtabilirsiniz.
Selimiye’nin yatçılar tarafından kuşatılmış bir yer olduğunu anlamanız için akşam yemeğe çıkmanız yeter. Demirleyen yatçıların doldurduğu balık restoranlarında yer bulmak için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Rezervasyon yaptırmadıysanız boş mekanlar arasından seçim yapmak zorunda kalacaksınız. Selimiye kapalı bir koyda olduğu için deniz dalgasız ve çok keyifli. Doğa zaten çok güzel. Çevrede görülebilecek yerleri saymaya kalksam bitirmem imkansız. Kısacası çok vakit kaybetmeden Selimiye’ye küçük bir gezi ayarlayın.
İyi Tatiller!
