Olympos Gezisi: Nereye Gitsek, Ne Yesek, Nerede Kalsak?

Uzun süredir Olympos ile ilgili detaylı bir gezi rehberi yazmak istiyordum. Ama Olympos’a o kadar çok gittim ki nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemedim. Bahar geldiğine göre gün bugündür dedim ve daldım eski resim arşivlerine. Sizin için en beğendiklerimi seçmeye çalıştım. İşte benim Olympos rehberim.

İlk Olympos’a gittiğimde 2004 senesiydi. O zaman tanışıp sohbet ettiğim kişiler hep bana Olympos’un eskiden daha güzel olduğunu ve artık tadının kaçtığını söylemişti. 2004’ten beri her sene Olympos’a bir kere gitmişimdir. Bu gidip gelmeler sırasında anladım ki Olympos’un tadı kaçtı muhabbeti buranın en önemli ritüellerinden. Aslında değişen nesil ve artan popülarite sadece Olympos’ta değil pek çok yerde değişimlere yol açtı ama ne bu durum ne de çıkan yangınlar Olympos’un güzelliğinden bir şey eskitmedi. Hala her gittiğimde en güzel vakit geçirdiğim yerlerin başında geliyor.

Aslında Antalya’dan geldiğiniz yoldan Olympos’a ayrıldığınız anda daldığınız bu Orman mitolojik tanrıların mekanı. Doğanın içine daldığınız anda temiz hava sizi karşılıyor. İşte tam o anda kendinizi hemen bir çardakta soğuk bir birayla hayal etmeye başlıyorsunuz. Arkadaşlarımla Olympos’ta buluşmalarımız da hep bu hayal etrafında gerçekleşti. Erken gidenler eşyaları odaya atar atmaz biraları alıp çardağa kurulur. Böylece arkadan gelen ekip en neşeli şekilde karşılanarak hemen tatil havasına sokulur.

Olympos’un asıl meşhur olmasının sebebi ağaç evlerde ekonomik tatil imkanı sunmasıydı. Siz nasıl bir ağaç ev hayali kurarsınız bilemem ama Olympos’ta o filmlerde gördüğünüz ağaç evlerden göremeyeceksiniz. Bunun  yerine artık hepsinde kliması bulunan ahşap odalar sizi bekler. Odaların konforu sizin için önemliyse Olympos’taki pansiyonlar yerine butik otelleri araştırmanızı öneririm. Ama geceden geceye yatarım, gerekirse çardaklarda kestiririm derseniz odalardan şikayetiniz olmayacaktır.

2004’te Olympos’a ilk gittiğimde cep telefonları sadece belli noktalarda çekiyordu ve pek çok odada klima yoktu. internet için Kadir’in internet kafesini ziyaret ediyorduk. Artık her mekanda wireless internet bağlantısı olduğu gibi bazı pansiyonların çardaklarında bile elektrik prizleri var. Böylece şarj sorunu yaşamadan diz üstü bilgisayarınızla vakit geçirebiliyorsunuz. Blog yazanlar veya tatilde bile işleri takip etmek zorunda olanlar bu durumdan çok memnun kalacaklardır. Olympos pansiyonlarında fiyatlar kahvaltı ve akşam yemeği dahil olarak sunuluyor. Ortalama konaklama ücretleri 50 ile 100 lira arasında değişiyor. Gün içerisinde çay, kahve gibi sıcak içecekleri de ücretsiz olarak tüketebiliyorsunuz. Peki diyelim ki Olympos’ta bir pansiyona yerleştiniz mutlaka görmeniz gereken yerler nereler?

Olympos sahiline inerken içerisinden geçeceğiniz antik kentten hiç bahsetmiyorum bile. Denize inmek için yaklaşık 600 metrelik bir patikadan yürüyeceksiniz. Bu patika boyunca antik şehrin kalıntılarını görebilirsiniz.

Çıralı

Eğer yürümeyi seviyorsanız Çıralı’ya mutlaka yürüyerek gidin. Olympos sahiliyle Çıralı sahili birleşik olduğu için hangisi nerede bitiyor hangisi nerede başlıyor anlamıyorsunuz. Sahilden Çıralı’ya geçmek için kumsalın arkasına gizlenmiş mekanlardan yardım alın. Bu mekanlardan “Merhaba” değişmez duraklarımızdan. Olympos sahilinde şemsiye ve şezlong gibi lükslerden mahrum olacağınız için (Bu sahil Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama noktaları arasında olduğu için sit alanı. Bu yüzden kuma şemsiye dikmek veya mangal yakmak gibi halkımızın çok sevdiği aktiviteler yasak. Bu yasağa rağmen duyarsız insanlar ve siesta yapan görevliler yüzünden şemsiyeleriyle gelen pek çok insan görebilirsiniz. Siz de benim gibi kıllanan adam moduna geçerek bu insanlara huzursuzluk vererek biraz daha duyarlı olmaya davet ederseniz, birkaç kamplumbağayı kafalarına şemsiye geçme ihtimalinden kurtarabilirsiniz.) Merhaba Restoran size bir süre sonra vaha gibi görünmeye başlıyor. Soğuk bir şeyler içmek, gölgedeki serin çardaklarda kestirmek ve ev usulü patates kızartması ve gözleme yemek için burası ideal. Akşamüstü rakı masası kurmak için de burası ideal, kurmuşluğumuz var oradan biliyorum.

Çıralı’da bulunan Olympos Lodge, bu bölgenin en lüks konaklama mekanı. Olympos Lodge’un dışarıya kapalı yapısı yüzünden Hollywood yıldızları tarafından tercih edildiğini duymuştum. Doğa içerisinde lüks arayanlar Olympos Lodge’u araştırabilirler.

Çıralı Olympos’un aksine sahil boyunca uzanıyor. Bu yüzden denize yakın bir tatil hayali kuranlar için Çıralı daha uygun bir konaklama merkezi. Yaş ortalaması dolayısıyla fiyatlar burada biraz daha yüksek. Kafa dinmelek içinse Olympos’tan daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

Ulupınar

Yine çardaklar var ama bu kez şelalenin üzerine kurulu. Ulupınar Olympos’a 10 km uzaklıkta. Alabalık restoranlarıyla dolu Ulupınar’daki favori mekanımız “Havuzbaşı” Burada hem balık hem de güzel et yiyebilirsiniz. Köylülerin üretimi olan peynir, tereyağı ve yoğurt sofranıza mutlaka geliyor. Ama kahvaltı sever biriyseniz ve kahvaltıda kavurmaya “evet” derseniz Ulupınar’da tıka basa doymanızı garanti edeceğim bir kahvaltı sofrası kuruluyor. Sofradan kalkmak isterseniz önce Türk kahvesi’nden yardım almanız şart.

Adrasan

Olympos’un 20 km uzağındaki Adrasan mutlaka görülmesi gereken noktalardan. Adrasan’da uzun bir kumsal ve gece bile üşümeden girebileceğiniz temiz bir deniz var. Olympos teknelerin istilasına uğradığından beri Adrasan’dan denize gimek daha cazip bir hal aldı.

Adrasan’da mutlaka uğramanız gereken yer ise daha önce bahsettiğim Paradise Cafe. Fotoğraflarını paylaştığımda pek çok arkadaşım beni arayıp detaylı bilgi almıştı. Çok huzurlu bir mekan olan Paradise’ta 5 adet oda var. Eğer boş yer bulursanız burada mutlaka bir gece geçirin. Odaları Olympos pansiyonlarına göre çok daha büyük ve ferah. Kendine ait balkonunuzdan daha önemlisi Paradise’ın sular üzerine kurulu restorantında uzun uzun vakit geçirebilmek. Detaylar için tıklayın.

Korsan Koyu ve Gelidonya Feneri

Manzara ve deniz güzel bir de mangal yaksak, hatta mangalda tuttuğumuz balıkları pişirsek hayallerinin hepsine cevap veren nokta Korsan Koyu. Hafta sonları aşırı kalabalık olan Korsan Koyu hafta içi biraz daha boş oluyor.

Gelidonya Feneri trekking rotalarının en sevilen noktalarından. Manzarası harika, doğa zaten muhteşem. Çok sıcaklarda çarpılmayın ama mutlaka görün.

Yanartaş

Bence o bölgenin gereğinden fazla abartılan noktalarından biri Yanartaş. Ama madem Olympos’a kadar gittiniz görün madem. Yanartaş’a daha kolay çıkılsın diye yapılan merdivenler ve çevre düzenlemelerinden sonra buranın benim için bir espirisi kalmadı. İlla çıkarsanız yanınıza sucuk gibi ateşte pişirilen yiyecek maddelerinden alın. Böylece manzarada atıştırmanın keyfini çıkartabilirsiniz.

Olympos’ta Nerede Kalalım?

Kaldığım yerde her milletten insan olsun, sohbet edelim kaynaşalım diyenlere Kadir’in Ağaç Evleri veya Bayram’s Place önerilir. Ben çadırda kalırım doğayla bütünleşirim ve yeni insanlarla çabuk kaynaşırım diyenlere önerim ise kesinlikle Cafe Cactus. Olympos’un eski ortamlarını özleyen bünyelere de Nilay ve Evren’in işlettiği Cactus çok iyi gelecektir. Geceleri canlı müzik dinleyebileceğiniz en güzel mekanlardan biri olan Cactus’te şimdiye kadar hiç kötü bir grup dinlemedik. Turunç bahçesi içerisinde kurulu olan Cactus ismine yakışır şekilde çeşit çeşit kaktüsler ve ağaç totemlerle dolu.

Cactus’ün önündeki dükkanda etnik el yapımı takılar, çantalar ve ev aksesuarları var. Tamamı el yapımı bu ürünlerin bir kısmına Nilcraft adresinden ulaşabilirsiniz.
Her sezon değişen canlı gruplardan Sütlü Kakao. Repertuarları reggea, rock’n roll, funk ve pop şarkılardan oluşuyor.

Yemekler güzel olsun diyenlere Varuna‘yı önerebilirim. Burada güzel bir pide fırını da var. Kalmasanız bile pidelerin tadına bakmanızı öneririm. Benim favorim fesleğenli-sebzeli pide.

Olympos’a indiğiniz dağ yolu üzerindeki Angel’s Garden hamam ve SPA gibi farklı alternatifler sunuyor. Derin bir kanyonda kurulmuş olan otelde yüzme havuzu  ve çamur havuzu var. Hem doğayla içiçe olmak hem de güzellik kürü uygulamak için ideal.

Olympos’ta tatildeyseniz doğa sporlarını deneyebilir, dalış yapabilir ve tekne turlarında şahane mağaralar keşfedebilirsiniz.

Ben yorulmaya başladım ama daha önemlisi Olympos’a ışınlanmak istedim. Olympos’la ilgili yeni planlar var. Takipçilere Eylül ayında sürprizlerim olabilir. Görüşürüz…