Olympos’ta Bir Kır Düğünü Hikayesi – Davetiye ve Hediyeler

Davetiye ve Web sitesi

Etrafı tasarımcılarla sarılmış şanslı bir insanım. Ama işin bu kadar içerisinde olunca terzi kendi söküğünü dikemezmiş misali bir bocalama yaşadık. Davetiye kraft kağıda basılacaktı ama etrafında gezdiğimiz tasarımlar beni pek memnun etmemişti. Sonuçta imdadımıza yine Pinterest yetişti. Oradan bulduğumuz bir davetiye tasarımından yola çıkarak romantik bir davetiye tasarladı Kıvanç bize. Davetiye kağıdı ve zarfını ise uzun bir arayıştan sonra Art Kağıtçılık’ta bulduk. Sanırım davetiye kağıdını gelinlik ve damatlıktan daha uzun süre aramışızdır. Peki bunu kim mi farketti? Tabii ki diğer tasarımcı arkadaşımız Ertan🙂 “Yalnız kağıt çok güzelmiş, nereden buldunuz?”

Düğün Olympos’ta olunca ulaşım ve kalma yerleriyle ilgili çok soru geleceğini tahmin ediyorduk. Bu yüzden Eser bir web sitesi tasarlamayı teklif etti.  Davetiyeye web sitesinin adresini ekledik. Böylece davetiyesi ulaşan herkes detayları siteden takip etmiş oldu. Sitenin altına bir sponsor ağacı ekleyerek bize yardımcı olan herkese teşekkür ettik. Herkese davetiye ulaştırmak zor olduğundan böyle bir siteyi paylaşmak çok iyi bir fikir.

Düğün hediyeleri

Düğün Olympos’ta olacağına göre hediyelerin buraya özgü olması şarttı. Nilay’ın takı dükkanında sattığı birbirinden güzel el boyaması taşlar bence harika birer hediye olacaktı. Bu fikrimi Nilay’la paylaşınca çok içten bir şekilde bizim için yapabileceğini söyledi. Tek bir şekil belirlemek yerine desenleri Nilay’ın zevkine bıraktım. Bu sayede ortaya 150 tane sanat eseri çıktı. Nilay’ın düğün taşları muhteşem oldu ve çok beğenildi. İkinci düğün hediyelerimiz ise Sonay’ın düğün pastasından yola çıkarak tasarladığı kurabiyelerdi. Her iki hediyemiz de çok beğenilip üçer beşer alınınca bize bile hatıralık bir parça kalmadı.

Hastag #royalweddingolympos

İşimiz internet olunca kaçınılmaz olan bir gerçekle yüzleştik. Paylaşıma meraklı arkadaşlarımızla güzel bir hatıra oluşturabilmek için güzel bir hastag belirlememiz gerekti. Devreye giren Ateş hastag nasıl olurmuş gösterdi. #royalweddingolympos 🙂 Sonuçta bizim kraliyet ailesinden ne eksiğimiz varmış ki? Neyse yola çıktığımız andan itibaren bu hastag altında yaptığımız paylaşımlara Instagram’dan göz atabilirsiniz.

Detaylar detaylar…

Küçük, esprili detayları hep sevmişimdir. Yine Pinterest’te sıkça karşıma çıkan eğlenceli bazı detayları düğüne taşıdım. Zengin Mu (Heyt be) ve çulsuz Ertan  “dans ayakkabıları” projeme sponsor oldu:) Bir sepetin içine rengarenk terlikler doldurduk. Böylece ayakkabısı vurup rahat dans etmek isteyenler ayakkabıları atıp terlikleri ayağına geçirebilecekti ama terliklerimiz düğünün başından çok beğenilip kapışılınca bu espri biraz havada kaldı. Neyse ki fotoğrafını çekmiştik.
Düğün ve etkinliklerde karşımıza çıkıp duran fotoğraf çerçeveleri iyice kabak tadı vermeye başladığı için biz düğün için konuşma balonları hazırladık. Fotoğraf çekimi sırasında çok eğlenceli sonuçlar doğuran baloncuklara “Tebrikler”, “Mutluluklar” gibi ifadeler ve bazı eğlenceli ikonlar bastırdık. Tasarımını Ertan’ın yaptığı baloncuklardan “Darısı Başıma” kara borsaya düştü. Sözün kısası konuşma balonları, eğlenceli ve herkesin hoşuna giden basit bir detaydı.
Açık büfe kurulunca bazı küçük bilgilendirici notlar asmak istedik. Yine içerisinde küçük espriler barındıran büfe kartlarına “beni ye”, “beni iç” , “hala sarması” gibi notlar yazdık. Menü kartları da Ertan’ın yetenekli ellerinden çıktı. Eser ve benim resmimizin olduğu imza panosu arkadaşlarımızın bir hediyesiydi. Özellikle panoya davetsiz misafirler tarafından yazılan notlar düğün sonrası çok eğlenmemize sebep oldu.

Baş nedimem doğal olarak çocukluğumdan beri en yakın arkadaşım olan Sezen‘di. Ancak yıllardır hiç bir düğünde baş nedime olma fırsatı yakalayamayan Kıvanç’ın hevesini kırmayarak yardımcı nedime olarak atadık. Kendisinin isteğiyle hazırladığımız tişört (I’m the bridesmaid bitches) kendisine çok yakıştı. (Yavru ağzı giyemedin ama tişört yakıştı be Kıvanç 😉

Sonuç

“Gördüğüm en güzel düğündü” lafını içten bir şekilde kaç kişi duymuştur tam bilmiyorum ama evlendiğim gün en çok duyduğum şey bu oldu. “Siz hep evlenin”, “benim de düğünüm böyle olsun”, “en çok eğlendiğim düğün”, “düğününüz çok güzel” gibi güzel iltifatların arasında kalınca öyle bir pozitif enerjiyle doldum ki düğünüm sırasında hiç gerilmedim, tüm gece hoplaya zıplaya eğlendim ve çok mutluydum.

Bugünün hayal ettiğimizden çok daha güzel geçmesini sağlayanlar ise canla başla uğraşan arkadaşlarımızdı. Birbirinden yetenekli ve içten arkadaşlarımız olduğunu zaten biliyorduk ama böyle bir günde bizi hiç yalnız bırakmadıklarını görünce insan duygulanıyor işte. Çocuklar hepinizi çok seviyoruz! Ne kadar teşekkür etsek az, iyi ki varsınız ve iyi ki arkadaşımızsınız.

Mekan: Cafe Cactus Olympos
Düğün taşları, Gelin tacı ve makyaj: Nilay Eryener Tan
DJ, Barmen ve Düğün elemanı:) Ateş Yaşar Soykut
Düğün pastası ve kurabiyeler: Sonay-Mehmet İlişik (Tatlı Pasta)
Davetiye: Kıvanç Gülhan
Web sitesi: Eser Tan
Servis kartları, konuşma balonları: Ertan Zeyrek
Müzik grubu: Sütlü Kakao
Fotoğraflar: Orçun Okul ve bizim çocuklar;)
Dans terlikleri ve şen kahkahalar: Muharrem Gürsu
Dans grubu:)) Şifem Macar, Aras Atasaygın

Bunların dışında ne ihtiyacım varsa koşan baş nedimem Sezen Kasap, pasta ekibinin destek elemanı Görkem Türeyen, evleneceğimizi duyduğu günden itibaren bizden daha heyecanlı olan ve yanımızda olabilmek için iş yerine yalan söyleyip izin alan Ali Yurteri, dekorasyon başta olmak üzere her işimize koşan Gülce Pınar Soykut, Kerem Anarat, İrem Ersoy, Şifem Macar, Aras Atasaygın, Evren ve Nilay Tan, İsmail Tayanç, Zeynep Altıntaş ve heyecanla düğünümüze ortak olan tüm Olympos ahalisine teşekkürler!

Daha bitmedi. Devamı için numaraları takip edin;)