Dekorasyon
Kır düğünüm için bir renk konsepti belirleyemedim. Renkler arasında kaybolunca kararsızlığım iyice arttı. Dekorasyonda kullanacağım aksesuarlarda aradığım renkleri bulamayınca belli renkler etrafına dolanmanın gereksiz olduğunu düşünmeye başladım. Böylece rengarenk bir düğün olacağı belli olmuştu. İnanın sonucu görünce iyi ki böyle olmuş dedim. Kağıt fenerler, renkli kurdeleler, renkli tüller, bolca mum, mumluklar, fenerler…
Satın almamız gereken şeyler oldukça fazlaydı ama belirli bir bütçeyi geçmememiz gerekiyordu. Ne olursa olsun düğün organizasyonuna çok yüksek paralar ödemek istemiyorduk. Bu bir kendin yap düğün konsepti olmalıydı. Dekorasyon için malzemeleri satın almadan önce en güzel ve ucuz seçenekleri nerelerde bulacağımı az çok biliyordum.
İzmir’de yaşayanlar için üç temel adres var. Kemeraltı, Ikea ve Gıda Çarşısı. İlk turları Kemeraltı’nda yaparak tül, kurdele, kavanoz (süsleme için) gibi malzemeleri topladık. Aldığımız kavanozların bir kısmını ise Eser’le dekore ederek saksı, mumluk ve servis elemanı olarak kullandık. Kavanozları süslemek için yine çuval, kendir, dantel ve kurdele kullandık. Düğün için süslediğmiz kavanozların yapımını ise bir süre önce paylaşmıştık.
Ikea’dan ise mum, galvaniz ve ferforje saksılar ve mumluklar, renkli servis peçeteleri satın aldık. Ikea’dan aldığım dantel görünümlü perdeleri ise servis masalarında örtü olarak kullandık. Gıda Çarşısı servis malzemeleri satın almak için tam bir cennet. Kağıt tabak ve bardaklar, pipetler, kokteyl şemsiyeleriyle gıda malzemeleri çok ucuza bulunabiliyor. Ayrıca servis masaları için çuval, halat, kendir ipi gibi tüm malzemeleri buradan çok ucuza topladık. Masalarda yaratmak istediğimiz salaş ama şık görüntü için çuval üzerine danteller kullanmak istiyordum. Bunun için annemin sandığını açıp biraz eskimiş ve yıpranmış dantelleri çıkarttım. Böylece ahşap servis masalarına önce çuval, daha sonra dantel örtüler örterek güzel bir görüntü yakalamayı başardık. Sonuç şahaneydi.
Düğün pastasının duracağı bir tatlı barı (Candy Bar) yapmak en büyük isteklerimdendi. Tatlı barı için vintage şeker kavanozları, ferforje bir kuş kafesi, beyaz ferforje mumluklar ve çiçekler kullandık. Ayrıca tatlı barını “beni ye”, “self servis”, “candy bar” yazan etiketlerle daha da tatlandırdık. Etiketleri yetenekli elleriyle Ertan tasarladı. Tatlı barının çevresinde pervane olan çocukları görmek bile yeterince keyifliydi.
Dekorasyon alışverişimizin en önemli kalemlerinden biri cam kokteyl damacanalarıydı. Bulamayacağımı düşündüğüm bu damacanaları Kemeraltı’nda girdiğim ikinci dükkanda bularak hemen satın aldım. 10 ve 12 lt’lik damacanalardaki kokteyllerin servisi için ise küçük kavanozlar satın aldım.
Doğadan bitki çayının cam şişelerinin etiketlerini sökerek arasam da bulamayacağım kadar güzel kokteyl bardakları elde ettim. (Bu aramızda kalsın ama;) Sonuç olarak cam danacaları, servis bardaklarını, renkli pipet ve şemsiyeleri Cactus’un barına yerleştirince şahane bir içki barı elde ettik. İçki barında yine kokteyl isimlerinin ve notların olduğu etiketler kullandık.
Müzik
Müzik bizim için en önemli detaylardandı. Düğünümüzde hem güzel müzik çalmalıydı hem de her yaş grubundan insan eğlenmeliydi. Başladı mı bitmeyen halaylar, Ankara havaları ve oryantallerden uzak durmak istiyorduk. Ancak farklı yaş gruplarından olan misafirleri de memnun etmek gerekiyordu. Cafe Cactus’ün eğlenceli ve sıcak kanlı grubu Sütlü Kakao bize çok uygundu. Sütlü Kakao hem iyi bir gruptu, hem de çok sıcakkanlıydı. Grubun solisti olan Tadao bizden daha çok hatıra fotoğrafı çektirmek zorunda kalsa da doğru bir seçim yaptığımızı gösterdiler.
Canlı müzikten önce görev canım arkadaşım Ateş’teydi. Arkadaşlarınız benim kadar yetenekliyse çok şanslısınız demektir. Ateş düğünde DJ’lik yapmanın yanısıra kokteylleri hazırladı bir de üstüne fotoğraf çekimine bizimle gelip fotoğrafçıya ışık tuttu. (Kendisini “Düğün Elemanı” seçtik.) Ateş’in müzik listesinde balkan ve etnik şarkıların yanısıra ortamı ısıtan 80’ler 90’lar dans parçaları da vardı. Listeleri hazırlarken üzerine çok konuştuk, çok kafa yorduk, ne uyar ne uymaz diye konuştuk durduk. Bu konuşmalar sonrasında eski 45’liklerin her yaş grubuna hitap ettiğini hatırladık. Böylece Eser de keyifli bir eski 45’likler listesi hazırladı.
Giriş şarkımız uzun kararsızlıklardan sonra “Coldplay” grubundan “Clocks” oldu. İlk dans şarkımız ise ortama ve ilk dansa çok uyduğunu düşündüğüm Peter Sarstedt şarkısı “Where do you go to my lovely” idi.
Daha bitmedi. Devamı için numaraları takip edin;)