Sakız Gezi NotlarıBarselona gezimiz için gün sayarken 2 günlük bir hafta sonu kaçamağına dönüşen Sakız gezisi için kendimizi Çeşme’den kalkan feribotlardan birine attık. Yaklaşık 25 dakikalık yolculuk ve pasaport kontrolleri sonrası Sakız’dayız. (İşte İzmir’i bu yüzden çok seviyoruz.) Sakız’a 25 dakikada geçince yurt dışı gezisi ciddiyetinden uzaklaşıyor insan ama pasaport kontrolleri sayesinde artık Yunanistan’da olduğumuzun farkına vardık.

Sakız Adası Çarşısı

İlk iş olarak internetten kiraladığımız aracı teslim almak için Europe Car ofisine gidiyoruz. Sakız’ı hakkıyla gezmek istiyorsanız arabaya veya motora ihtiyacınız olacak. Öğlen ikiden itibaren siestaya başlayıp Pazar günleri dükkanlarını hiç açmayan komşularımız yüzünden önce yürüyerek kısa bir çarşı turu atıyoruz. Sakız çarşısı dükkanlar, kafeler ve restoranlarla dolu. Alışveriş yapmak için Cumartesi gününü kaçırmamanız gerekiyor, Pazar günü ise genelde sahilde olan kafeler açık oluyor.

sakiz-gezisi-25

Çok zaman kaybetmeden arabayla adanın güneyine doğru keşfe çıkıyoruz. Sakız’ın güney kesiminde mutlaka görülmesi gereken iki köy var: Mesta ve Pyrgi. İlk durağımız eşsiz mimarisiyle Pyrgi Köyü. Sakız’a yaklaşık 25 km mesafede olan Pyrgi eşsiz mimarisiyle bizi kucaklıyor.

 

Pyrgisakiz-gezisi-05

Pyrgi’yi diğer Yunan köylerinden ayıran detay mimaride kullanılan Xysta tekniği. Dar sokaklarda uzanan Pyrgi evlerinin hepsinde siyah-beyaz geometrik süslemeler var. Cenovalılar’dan esinlenilerek yapıldığına inanılan süslemeler 13. yüzyıldan beri korunarak bugüne kadar gelmiş. Turist sezonunda olmadığımız için oldukça boş olan sokaklarda gezerken bu evlerde yaşamaya devam eden Pyrgi köylüleriyle selamlaşmak bile çok keyifliydi.

sakiz-gezisi-09 sakiz-gezisi-04

Sakız Adası Pyrgi Köyü

Dar sokaklarda gezerken yerlere serilmiş bezler üstünde kurutulan sakızları görüyoruz. Eser gibi sakızları elinize alıp oynayarak her yerinize bulaşmasını sağlayabilir, daha sonra da bakkal amcadan yardım isteyerek sadece sakızı çıkarmak için satılan kimyasal! bir sıvı satın alabilirsiniz:D Neyse bakkal amca “sen de artık Yunan oldun” diyerek Eser’i kısa yoldan Avrupa Birliği’ne de sokmuş oldu, darısı başımıza;)

sakiz-gezisi-10 sakiz-gezisi-08

Mesta

Sakız Gezisi - Mesta Köyü

Muhteşem Pyrgi’den sonra Mesta Köyü’ne doğru yola çıkıyoruz. Bizans döneminden kalma şahane bir köye daha varıyoruz. Yurt dışı gezmelerinde değişmeyen tek bir şey var, nereye gidersek gidelim tarihe sahip çıkmanın ve korumanın nasıl bir şey olduğunu anlıyoruz. Mesta Köyü 14. yüzyıldan beri yaşamaya ve en önemlisi korunmaya devam ediyor. İşte bu yüzden biz Karaburun’da gezerken gördüğümüz çirkin binalar karşısında kahrolurken, 25 dakika uzağımızdaki Sakız Adası’nın köylerini gezerken büyüleniyoruz.

Sakız Mesta Gezisi

Daracık sokaklar ve taş evler arasında gezmek çok keyifli ama zaman zaman aşırı sessizlikten rahatsız olmaya başlıyoruz. Turistik mekanların pek çoğu kapalıydı ancak ziyarete açık olan Mesta Evi ve birkaç kafe bizim gibi köye uğrayan az sayıdaki turiste hizmet vermeye devam ediyordu.

Sakız - Mesta EviBurada meşhur Yunan birası Mythos içerek kısa bir mola verdik. Mesta’da karşılaştığımız güleryüzlü yaşlı bir teyze bize uzun uzun bir şeyler anlattı ama maalesef kendisini anlayamadık:) Aslında karşılaştığımız köylülerin pek çoğu oldukça güler yüzlüydü.

sakiz-gezisi-14 sakiz-gezisi-16Sakız’ın merkezinde hemen herkes İngilizce hatta Türkçe konuşuyor ama köylerde sadece bakışlar ve mimikler konuşuyor. Zaten aynıyız, aynı dili konuşmamıza pek gerek yok. Bu arada Sakız’a gelen Türk turistler sayesinde merkezde Türkçe oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor. Menüler Yunanca-İngilizce-Türkçe olarak hazırlanmış, tabelalarda Türkçe yazılar var ve esnaf Türkçe konuştuğunuzda sizi rahatça anlayabiliyor. Yani Sakız’a gitmek için dil bilmenize bile gerek yok. Gerçi biz ağaçlarla bile iletişim kurabiliyoruz, orası ayrı ;P

sakiz-gezisi-13

sakiz-gezisi-18

Armolia

Sakız Adası Armolia

Son durağımız Armolia, Orta Çağ’dan kalan bir köy ama şimdilerde neredeyse tamamı yenilenmiş diyebiliriz. Birkaç kalıntı dışında Armolia’da Orta Çağ’dan iz bulmak pek mümkün değil ama burası seramik alışverişi yapmak için en doğru durak. Kısa bir turdan sonra buraya özgü bir seramik vazo alarak yola devam ediyoruz.

Sakız Armolia Seramikleri

Yunanistan’da olduğumuza göre akşam programımızı tahmin edebilirsiniz. Gözümüze kestirdiğimiz bir tavernaya oturarak gerçek bir rakı pardon;) uzo sofrası kuruyoruz. Mezelerin isimlerindeki ufak tefek değişiklikler dışında her şey aynı. Bizim rakı burada bildiğiniz gibi uzo, cacık ise caciki. Sarma da var, patlıcan salatası da . Yunanlıların meşhur feta peyniriyle yapılan Yunan salatasının da bizdekilerden pek farkı yok. Mezeler ve deniz ürünleri çok taze, zeytinyağı çok lezzetli olunca başka bir şeye gerek kalmıyor.

Sakız'da Uzo

Sakız Taverna

Sakız’da asıl şaşırtıcı olan Cumartesi gecesi sokakların canlılığı. Barlar ve restoranlar tamamen dolu hatta insanlar sokaklara taşıyor. Biz gittiğimizde yaş ortalaması oldukça düşüktü ve sokaklarda bolca piyasa! yapan genç vardı. Ama ne kadar benzersek benzeyelim, Avrupa’dayız. Yola adım atınca arabalar üstüne sürmeye değil hemen durmaya çalışıyorlar;)

Sakız'da taverna

Sakız Adası’ndaki ikinci günümüz Kale içini gezerek geçiyor. Sakız Kalesi’nden içeri girince kafelerin olduğu bir meydana çıkıyoruz. Burada bulunan Osmanlı mezarlığına bakarken kafe çalışanlarından biri çok kibar bir şekilde bize bölgenin krokisini vererek nasıl gezebileceğimizle ilgili kısa bir bilgi veriyor. Krokiye göre devam ederken köylere göre pek korunmayan Osmanlı kalıntılarını gezerek restore edilen Türk Hamamı’na çıkıyoruz. İçeride bizi güler yüzlü bir görevli karşılıyor ve bize hamamda kısa ama bilgilendirici bir tur attırıyor.

sakiz-gezisi-21 sakiz-gezisi-20

Feribotla gelirken gördüğümüz yel değirmenlerine buradan geçiş olmadığını görünce Kale içinden ayrılarak üst yoldan değirmenlere ulaşmayı başarıyoruz. Restore edilen yel değirmenlerini izlerken bolca fotoğraf çekip merkeze geri dönüyoruz.

Sakız Adası Yel Değirmenlerisakiz-gezisi-26 sakiz-gezisi-19

sakiz-gezisi-28Yorgun olduğumuz için Sakız’ın ünlü kütüphanesini bir sonraki gelişimize saklıyoruz ve sahildeki Candio kafeye oturuyoruz. Sahibiyle samimi bir diyalog kurduğumuz Candio’da güzel bir tatlı ve yanında sakızlı dondurma yemeyi ihmal etmeyin;)

sakiz-gezisi-32

Sakız’da Pazar günü açık olan tek dükkan olan ünlü Reçelci Rena’ya uğrayıp sakız reçeli almayı da unutmuyoruz.

Sakız Adası - Reçelci Rena

Sakız iki gün gezmekle bitmez. Daha hava ısınınca keşfedilecek plajlar ve henüz uğrama fırsatı bulamadığımız köyler var. Yani Sakız’la tekrar görüşmek üzere vedalaşıyoruz ama arayı çok açmayacağız;)

sakiz-gezisi-31

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz