Bazen her şeyden uzaklaşacağın ve sadece kendini huzur içinde hissedebileceğin bir yer ararsın. İnsanlardan, karmaşadan uzak böyle bir kaçış noktası bulmak benim için çok önemli. Çünkü zaman zaman yaptıkların, yaşadıkların anlamını yitirmeye başlar ve yeniden başlama enerjisi için ufak bir kaçış gerekir. Benim bu huzuru ilk hissettiğim yerlerden biri telefonun çekmediği, ATM’nin olmadığı, çocuklu ailelerin pek tercih etmediği dönemlerinde Olympos’tu. Daha sonra Kabak’ta ve Dalyan’da benzer bir huzur yakaladığımı hatırlıyorum. Kabak’a tekrar mı gitsem diye düşündüğüm bir dönemde imdadıma Eda yetişerek bana şahane bir yer önerisinde bulundu: Yediburunlar Lighthouse.
Kaş ile Fethiye arasında gözlerden uzak bu şahane mekan düğün gibi büyük bir tantanadan sonra kaçılabilecek gerçek bir cennet. Ama cennet dediğime aldanmayın eğer sessiz, kalabalıklardan uzak, kafa dinleyebileceğiniz doğa içerinde bir yer sizin tarzınız değilse yakınına bile yaklaşmayın derim.
Yediburunlar Lighthouse baş başa zaman geçirmek isteyen çiftler ve trekking yapmaya meraklı bünyeler için tek geçilebilecek bir nokta. Burada muhteşem manzaralı bir yoga salonu, yine deniz manzaralı küçük bir havuz ve hem dağ hem deniz manzaralı SPA küvetleri var.
Akşam sekizden sonra doğanın sesinden başka bir şey duyamıyorsunuz. Kaldığımız günlerden birinde gece boyunca süren fırtına ve yağmur en keyifli zamanlardan birini geçirmemizi sağlamıştı. Yanınızda içki ve abur cubur stoğuyla gitmenizi tavsiye ederim. Yakındaki köyde açık bakkal var ama tahmin edebileceğiniz gibi çok az çeşit var.
Akşam yemeklerinde seçenek bol ama yemeklerin hepsi vejeteryan. Gerçi et yemek isterseniz bu isteğinizi iletmeniz yeterli, o zaman size özel bir menü oluşturulabiliyor. Sabah kahvaltısı ise açık büfe olarak sunuluyor. Otellerin çok görünen içi boş açık büfeleri yerine az ama öz bir büfe hazırlanıyor. Tabii ki köyden gelme güzellikler de servis ediliyor. Ama manzarayı izlemekten ve mekanın tatlı kedilerini beslemekten pek kahvaltı edemiyorsunuz.
Yediburunlar’ın 8 km kadar ilerisinde çok bakir bir plaj var. Ancak buraya gidebilmek için ya kondisyonlu olmanız ya da arazi aracına binmeniz gerekiyor. Biz plajı sadece fotoğraflarından görebildik maalesef. Böylece tekrar gitmek için güzel bir bahanemiz oldu. Yediburunlar’dan sonraki durağımız ise uzun süredir gitmek isteyip fırsat bulamadığım Selimiye idi. Selimiye yazısını daha önce paylaştığım için sizi fotoğraflarla baş başa bırakıyorum.
Bunun gibi kaçış noktalarınız varsa benimle paylaşmanızı merakla bekliyorum.