Blogu takip edenler Olympos’ta yaptığımız kendin yap düğünden haberdardır. Kendi düğünümüzü yaptıktan sonra sıra en yakın arkadaşlarımızın düğününü yapmaya gelmişti. Kır düğününü gayet güzel organize ettiğimize ve olumlu yorumlar aldığımıza göre bize yakışan bir sahil düğününü de becerebilirdik.
Öncelikle Ateş ve Sezen’in düğün yerine karar vermesi gerekiyordu. Yapılan ön araştırmalar sonrası Çeşme Fun Beach bizim düğün mekanımız olarak belirlendi. 6 Eylül’de gerçekleşecek düğünün ön hazırlıklarına Temmuz’da başladık. İlk olarak her aradığımızda yardıma koşan arkadaş grubunu durumdan haberdar ettik. Konsept belirleme aşamasında Sezen ve Ateş’in istekleri ve bizim bu süre içerisinde becerebileceklerimize göre karar verdik. Ortam çok güzel olduğundan bu ortama uyacak doğal malzemeler ve doğal renkler kullanmaya karar verdik. Detaylarda çok abartmadan pembe ve tonlarını kullandık. Peki neler yaptık?
Kendin Yap Düğün Aksesuarları
Kendin yap bir düğünün vazgeçilmez malzemesi nedir diye sorsalar “çuvaldır abi” derim. Doğal dokusu ve ekonomik oluşuyla hayat kurtaran çuvalı bu sefer masa örtüsü ve Amerikan servisi olarak kullandık. Yaptığımız iki düğün boyunca tüm hayatıma yetecek kadar çuval gördüğümü düşünüyorum. Neyse çuval ve dantelle hazırladığımız masa örtülerinin yapılışlarını daha önce yazdığım yazıdan görebilirsiniz.
Amerikan servislerini kesmek ve sandalye süslerini yapmak için kendimizi İnciraltı Kent Ormanı’na attık. Ben, Eser, Sezen ve Ateş hep beraber çuvallarımız ve doğal rafyalarımızla çalışırken halkın yoğun ilgisiyle karşılaştık:) “Ne yapıyor bu manyaklar?” edasıyla bize bakanlar, dayanamayıp gelip ne yaptığımızı soranlar, kötü espiriler;) ve güzel bir havada servisleri ve sandalye süslerini halletmiş olduk. Gelinimiz Sezen, Amerikan servislerini daha sert ve düzgün durması için tek tek kolaladı. Toplamda 180 tane miydi Sezen?
Sandalye süsleri için EuroFlora’dan toptan doğal rafya satın aldık. Bunları bölerek kurdeleyle bağlama işini beylere devrettik. Sadece kurdeleyle bağladığımız rafyaları düğün günü sandalyelere bağlayarak statüs çiçekleriyle süsledik. Bazı arkadaşlar sandalye süslerine deli bağlar gibi düğümlediği için bir kısmı boğazlanmış gibi görünüyordu ama olsun:)
Masa ortalarına karar vermek en zor aşamalardan biri haline dönüştü. Bir türlü istediğimiz malzemeleri bulamadık, bulamadıkça Kemeraltı senin Gıda Çarşısı benim gezdikçe gezdik. Bu arada havanın İzmir’de 40 derece civarında olduğunu hatırlatmam gerekiyor. Sonuç olarak içerisine kum, deniz kabukları, cam nazar boncukları koyarak mumluk olarak kullandığımız akvaryumları Gıda Çarşısı’ndan, çiçeklik olarak kullandığımız mavi renkli cam vazoları ise Ikea’dan satın aldık. Ikea’nın bu gibi kendin yap organizasyonlar için hayat kurtarıcı adreslerden biri olduğunu hatırlatmalıyım. Masa ortasında kullanmak istediğimiz mat beyaz cam objeyi bulamayınca tahmin edebileceğiniz gibi kendimiz yaptık. Böylece cam şişe boyama işinin ne kadar keyifli olduğunu da tecrübe etmiş olduk. Cam şişe boyama nasıl yapılır diye meraklanan hemen o yazıya bir göz gezdirip geri gelsinler.
Küçük bir detay gibi görünse de ilginç bir detay haline dönüşebilen masa numaralıkları mevzusuna takmış durumdaydım. Derken aklıma sahilde olduğumuz ve yelkenli kağıt kayıklardan numaralıklar yapabileceğimiz geldi. Basit olmasına rağmen düğüne renk katan masa numaralıklarının yapımını da uzun uzun anlatmıştık.
Hazır Gıda Çarşısı’na gitmişken toptan kavanoz almayı da ihmal etmedik. Kendin yap bir düğün çuvalsız olamayacağı gibi kavanozsuz da olmuyor. Kavanozu al süsle püsle vazo yap, mumluk yap, aydınlatma yap… Biz kavanozları dantel şeritler ve halatla süsledik. Düğün sırasında kavanozların içerisine biraz kum koyarak kokteyl masalarına dağıttık. Ama düğün günü Çeşme sıcağına dayanamayıp eriyerek bir bütün olan mumlar yüzünden kavanozlarımız geceyi bir başlarına geçirmek zorunda kaldılar:/
Ee peçetelikler nasıl olacak? Düğün dediğin şeyin detayları hiç bitmiyor. Deniz kenarına inci yakışır dedik, inci alalım, inci dizelim derken bir baktım Sezen’in kafada ampul yandı. Paketleme için satılan dizi incilerden aldık ve bunları peçetelik olacak şekilde kestik. Bu bizim için hem ekonomik hem de zaman almayan şık bir detay oldu.
Düğün mekanını tam üstünde çapraz geçen ve üzerinde küçük ampüllerin olduğu halatların tam ortasına daha önce Pinterest’te gördüğüm ve yapımı çok kolay olan hulohop avize hazırladım. Kendin yap düğün aksesuarlarımızın yapılışları için tıklamalısın.
Sıra düğün tabelalarına geldiğinde önce değişmeyen adresimiz olan Kemeraltı’ndaki tahtacı Özgür abimize siparişlerimizi verdik. Siparişler hazırlanırken düğün alanına göre yazı şablonları hazırlayarak Eser’le çıktı aldık. Düğün tabelaları yaparken şablon kullanmak zorunda değilsiniz ama benim el yazımı görseniz neden şablon hazırladığımı hemen anlarsınız. Neyse ahşap düğün tabelalarının yapılışlarını da başka bir yazıda detaylı olarak anlatmışım.
Nikah takı için Sezen benden nazarlık niyetine düş kapanı isteyince durumu biraz abartıp tüm mekanda kullanılacak 17 tane (yuh) düş kapanı yapıvermişim. Düş kapanı kadar düğüne yakışan çok az şey olduğunu düşünüyorum. O kadar çok düş kapanı yapınca arkadaşları eve kapatıp zorla yardım almak allahın emri oldu. Aynı gün içerisinde arkadaşlara olabildiğince fazla iş yaptırdıktan sonra kendilerini bira ve şarapla ödüllendirdik tabii. Neyse düğün için düş kapanı nasıl yapılırmış yazısı da linke basınca karşınıza çıkıyor.
güzel bir çalışma olmuş